30 Haziran 2009 Salı

Kurtlar Vadisi Gladio






Kurtlar Vadisi Gladio Turgut Özal Kimdir

Türkiye Cumhuriyeti’nin 45. ve 46. dönem hükümetlerinde başbakanlık yapmış ve ardından sekizinci cumhurbaşkanı seçilerek, görevi başında hayatını kaybetmiş olan kısmen Kürt asıllı Türk siyasetçi ve devlet adamıdır. İktidarda bulunduğu 1983-1991 döneminde Türkiye ekonomisi ortalama yıllık %5.2 oranında büyümüş ve Türkiye’nin GSMH’si Dünya toplamının binde 9.68′inden binde 11.21′ine yükselerek Osmanlı Devleti’nin 1908′deki seviyesine gelmiştir.

Babası Malatya/Çırmıktı’lı Ünlüoğulları’ndan Mehmed Sıddık banka memuru, annesi Tunceli/Çemişkezek yerli Kürtlerden Hafize Hanım ilkokul öğretmeniydi. Bir dönem sonra Silifke’ye taşındıktan sonra, pilot olmayı isteyen Özal eşeğin üzerinden düşerek kolundan sakatlanınca bir kolu biraz daha kısa kalmış ve pilotluk hevesi de böylelikle sona ermiştir.

Eğitimi

4 yaşındayken Bilecik’in Söğüt ilçesine taşınan Özal, ilköğrenim hayatına burada başladı. Babasının görevi nedeniyle sık sık il değiştiren Özal, ortaokulu Mardin’de bitirir. Mardin’de lise olmaması nedeniyle, Konya Lisesi’nde eğitimine devam eden Turgut Özal bu dönem içerisinde kardeşi Korkut Özal da ona eşlik etmiştir. Son olarak Kayseri Lisesi’nde lise eğitimini bitiren Özal, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği’ni burslu olarak okur. 1950 yılında mezun olur. Mühendislik yapar ve sonra siyasete girer.

Aile Hayatı

Turgut Özal, 1952 yılına kadar kısa süreli bir evlilik yaşar. Bu evlilikten sonra çalıştığı kurum Elektrik İşleri Etüd İdaresi’nde daktilocu olarak görev yapan Semra Özal ile evlenerek Ahmet, Zeynep ve Efe adlı üç çocuk sahibi olurlar.

Kariyeri

Evlendikten sonra, Amerika’da ihtisas yapmaya giden Özal ekonomi branşında eğitim alır.

Geri döndüğünde EİEİ Genel Müdür Yardımcısı (ya da Genel Direktör Teknik Müşaviri; kayıtlar arasında ikilem mevcut) olur ve Türkiye’de elektrifikasyon üzerine projelerde çalışır.

1958 yılında Planlama Komisyonu’nda sekreterya görevini yaptıktan sonra 1959 yılında Ankara Ordanat Okulu’nda yedek subay olur. Dönemin Devlet Su İşleri Genel Müdürü 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de, bu dönem içerisinde yedek subay öğrencisi olarak aynı kurumda çalışır. ANAP kayıtlarına göz gezdirecek olursak, Özal’ın ona komutanlık ve öğretmenlik yaptığını görebiliriz. Askerliği sonrasında Devlet Planlama Teşkilatı’nın kuruluşunda çalışan Özal, 1965 seçimlerinden sonra Süleyman Demirel’in danışmanı olarak görev yapar. 1967 yılında DPT Müsteşarı olan, 12 Mart 1971 darbesinden sonra 1973 yılına kadar Dünya Bankası Sanayi Dairesi’nde danışman olarak çalışan Özal yurda döndükten sonra başta Sabancı Holding olmak üzere birçok sektördeki, birçok şirket için yönetici olarak çalışır. (Sabancı Holding’deki görevinin Genel Koordinatörlük olduğu ileri sürülmektedir)

43. Hükümet döneminde Başbakanlık Müsteşarlığı ile DPT Müsteşar vekilliği görevlerine getirildi. 24 Ocak Kararları’nın mimarı olarak görev yaptı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra, bu politikaları devam ettirmek amacıyla Bülend Ulusu Hükümeti’nde ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcılığı görevine getirilir. Bu göreve getirildikten 22 ay sonra, 14 Temmuz 1982 yılında istifa etti.

I. Özal Hükümeti

20 Mayıs 1983′de Anavatan Partisi’ni kuran Özal 6 Kasım 1983′deki seçimlerde 400 kişiden oluşan parlamentoda 211 milletvekili çıkararak tek başına iktidar ve 45. Hükümet’in Başbakanı oldu. 1984 yerel seçimlerinden de başarıyla çıkan Özal, 13 Nisan 1985′de yapılan ilk kongrede tekrar genel başkanlığa seçildi.

II. Özal Hükümeti

1987 yılında yapılan genel seçimlerde, 292 milletvekili çıkartarak tekrar çoğunluğu sağladı ve 46. Hükümet’in Başbakanı oldu.

Özal Suikasti

18 Haziran 1988 Cumartesi günü Ankara Atatürk Spor Salonu’nda Anavatan Partisi’nin 2. Olağan Kongresi’nin düzenlendiği sırada, Kartal Demirağ, kendisine suikast girişiminde bulunmuştur. Foto muhabirleri ve televizyon kameraları için hazırlanmış olan platformun önünden ve Özal’a 12 metre öteden saat 12.15′te iki el ateş eden Demirağ, Turgut Özal’ı sağ elinden yaralamıştır. Saldırı sonrası etrafa rastgele ateş açan korumalar ise 18 kişinin yaralanmasına sebep olmuştur. Yaralananlar arasında Bakan İmren Aykut da vardır.

Önce ölüm cezasına çarptırılan, ardından cezası 20 yıla indirilen Kartal Demirağ’ı cumhurbaşkanlığı döneminde affetmiştir.

Özal ve Güneydoğu Sorunu

Barzani’ye uluslararası alanda rahat seyahat edebilsin diye Türk Pasaportu yani kırmızı pasaport vermiştir. Yıllar sonra Barzani bu pasaportu 2007 yılında Türkiye’ye iade etmiştir…

Cumhurbaşkanlığı

Cumhurbaşkanlığı seçiminde, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçimine benzer durum yaşanmış ve SHP ve DYP seçimlere katılmamıştır. İlk turda Turgut Özal 247, ANAP Burdur Milletvekili Fethi Çelikbaş 18 oy aldı. 17 oy boş çıkarken 3 oy geçersiz sayıldı. İkinci turunda 284 milletvekilinin katıldığı oylamada adaylardan Başbakan Turgut Özal 256 oy alırken, Fethi Çelikbaş 17 oy aldı. 2 oy geçersiz sayılırken 9 oy boş çıktı. 31 Ekim 1989 tarihinde gene muhalefetin katılmadığı 3′üncü tur oylamasında Turgut Özal 263 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 8′inci Cumhurbaşkanı oldu. 9 Kasım 1989 tarihinde resmi olarak görevine başladı. Bu seçimden akılda kalan ise alışamadık diyenlere, alışırsınız, alışırsınız demesidir.

Cumhurbaşkanlığı döneminin en önemli olayı 1. Körfez Savaşı’dır (Kuveyt’in Irak tarafından işgali). Bu olayda çok aktif rol almıştır. Petrol kaynaklarının kontrolunu elinde tutan Saddam Hüseyin’in Türkiye için büyük bir tehlike teşkil ettiğine inanıyordu. Saddam’ın bölgeyi hakimiyeti altında tutmasına izin verilemeyeceğini düşünüyordu. Saddam’ın uzaklaştırılması için mümkün olan herşeyin yapılması konusunda fikren ve siyasi açıdan son derece istekliydi. Bu nedenle A.B.D.’ye bu konuda açık destek verdi. Harekata Türk Ordusunun da katılıp, Misak-ı Milli sınırları içinde olan Musul ve Kerkük’e girilmesini isteyince, zamanın Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay görev süresi sona ermeden 3 Aralık 1990 tarihinde kendi isteği ile Genelkurmay Başkanlığı görevinden emekliye ayrıldı; görevden ayrılmasına sebep olarak da 1. Körfez Savaşı’nda hükümetin tutumuna tepki olduğu öne sürüldü.

Ölümü ve Cenazesi…

Turgut Özal’ın ölüm tarihi, Süleyman Demirel’in 21 Ekim seçimlerinde “500 günde herkese 2 anahtar” (biri ev, biri araba için) vaadiyle iktidara gelmesinden 533 gün sonra gerçekleşmiştir. 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Orta Asya gezisinden sonra ölümü gerçekleşmiştir.

Turgut Özal’ın cenazesine Türkiye’nin dört bir yanından yüzbinlerce kişi akın etmiş, televizyonlardan canlı yayımlanmış; ülkede bayraklar yarıya indirilmiştir. Dönemin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, Turgut Özal ile de yakın dost olan George H. W. Bush beklentilerin aksine cenaze törenine katılmamıştır. “Öldükten sonra beni İstanbul’a defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan Mehmed’in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum” şeklindeki vasiyetine uyularak Adnan Menderes’in anıtmezarının bulunduğu Topkapı’da kendisi için hazırlanan alana defnedildi.

Bir suikasta kurban gitmiş olabileceği de yıllardır tartışılmaktadır. Özellikle karısı Semra Özal bu konuyu dile getirmektedir.

Kurtlar Vadisi Gladio 28 Şubat Olayı

28 Şubat 1997′deki MGK kararları hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB’e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu.

Bu kararlar sonucunda R**y**hükümeti istifa etti. Daha sonra ise R** P**temelli kapatıldı.

Kurtlar Vadisi Gladio' da Bahsedilen Cem Ersever Kimdir ?

1950 Erzurum. Resmi adı İstihbarat Grup Komutanlığı olan, halk arasında Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele (JİTEM) adıyla anılan biriminin kurucusu ve komutanı olan Jandarma subayı (E. Binbaşı).

Cem Ersever, Güneydoğu Anadolu’da PKK ile yapılan ****** ve istihbarat çalışmalarının tümünde yer almış, silahlı çatışmalara bizzat katılmış, tüm faaliyetleri yönetmiş, PKK’ya yardım ve yataklık eden kişi ve guruplarla irtibat kurmuş, bunları tam yetkiyle ve Komutanlığa doğrudan bağlı olarak yürütmüştür.

Ersever ile Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu arasındaki ilişki olduğu ve Ersever’in Velioğlu’ndan çok iyi istihbarat aldığı, avukatı Emin Emir (MHP’nin eski lideri Alparslan Türkeş’in de avukatı) tarafından ifade edilmiştir. Özellikle 1989-1990 yıllarında bu ikilinin çok sık görüştüğünden bahseden Emir, Ersever’in o dönem ‘Düşmanımın düşmanı dostumdur’ ilkesiyle hareket ettiğini ve ayrıca Hizbullah’ın devlet tarafından kurulduğuna dair Ersever’den herhangi bir şey duymadığını da belirtmiştir.

Orgeneral Eşref Bitlis’in uçağının düşürülerek kendisinin katledilmesinden sonra Mart 1993′te bu olayı protesto etmek için askerlikten istifa etti ve “Güneydoğu Anadolu’daki olayların gerçekleri Türk milletinden gizleniyor” dedikten[1] birkaç ay sonra faili meçhul bir cinayete kurban gitti.[2]

24 Ekim 1993′te Ankara’ya bir dava için gittikten sonra kayboldu ve 4 Kasım 1993′te elleri arkadan bağlanmış ağzı bantlı kafasına iki el ateş edilmiş cesedi, Ankara Elmadağ ilçesi çıkışında kireç ocaklarında bulundu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sitede bulunan videolardan site yönetimi sorumlu değildir. Tümü Google Video ,Yahoo Video ve Mega Video gibi sitelerde barınmaktadır ve telif hakkı içeriklerde o siteleri alakadar eder. Biz videoları sadece tanıtım amaçlı sunmaktayız. İlgili videolar herhangi bir şikayet durumunda derhal kaldırılacaktır.